Tıp

2013-2014 Eğitim Öğretim Rehberi

Görsel Posted on Updated on

KAPAK2

2012-2013 Eğitim rehberi

Posted on Updated on

Sevgili öğrenciler.

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim rehberine yandaki kapak resmine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi İntörn Doktorluk Yönergesi

Posted on

Yönergenin Cumhuriyet Üniversitesi Senatosu onayına gitmeden önceki hali şöyle oluştu:

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi İntörn Doktorluk Yönergesi

Bence çokta güzel oldu. Hayırlı olsun..

Dr. Emine Elif Altuntaş’ın ellerine sağlık..

İtirafım var…

Posted on Updated on

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde şu an öğrenci, veya bitirip gitmiş arkadaşlarımdan öğrencilik dönemlerine ait yaşanmış olaylarla ilgili itiraflarını derlemek istiyorum.

Lütfen sağ üstteki yorum yapın bölümünde itirafınızı bizimle paylaşır mısınız? Bu itiraflar bu seneki TIPATIP dergisinde de paylaşılacaktır.

İsim vermeyeceğiniz için kimliğiniz ortaya çıkmayacaktır dolayısı ile özgürce paylaşabilirsiniz.

Tıp Bayramı yaklaşıyor…

Posted on

Malum tıp bayramı yaklaşıyor, havasına şimdiden girelim dedim…

Reklamları izlediniz

Posted on

Hiç de memleket şovenizmi yapma niyetinde değilim ve hastaların tedavileri ile ilgili tercihlerinin sonuna kadar savunucuyum.

Arabamla evimden ana yola çıktığım yerde bir büyük ışıklı reklam panosu var. Üzerlerinde beyaz gömlekleri olan iki mağrur hekim ve kalbimizle ilgili güzel laflar ve vaatler içeren bir reklam metni. Buraya kadar güzel… Ama sonra beni epeydir rahatsız eden bir gerçek hemen reklamın altında yazıveriyor

Adres: Kayseri…

Sonra, akşam yerel televizyon kanallarındaki ve ertesi gün yerel yazılı basındaki bir haber karşıma çıkıveriyor.

Devamı için…

Güzel bir haber, mutlu oldum…

Posted on

24.11.2009 – Sivas’ta beyin kanaması geçiren gurbetçi kadın, oğlunun Danimarka’da yaptırdığı seyahat sigortası kapsamında, bu ülkeden Sivas’a gelen özel doktor gözetiminde tüm masrafları karşılanarak Danimarka’ya götürüldü.

Alınan bilgiye göre, Danimarka’da yaşayan Gülsüme Yıldırım (65), yaklaşık 5 hafta önce tatilini geçirmek üzere geldiği memleketi Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Karalar köyünde beyin kanaması geçirdi.

Yakınları tarafından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne kaldırılan Yıldırım, tedavi gördüğü beyin cerrahi servisinde Doç. Dr. Ünal Özüm tarafından 2 kez ameliyat edildi.

Kısa sürede sağlığına kavuşan ve tedavisi Danimarka’da devam edecek olan Gülsüme Yıldırım, bugün oğlu Seyit Yıldırım tarafından Danimarka’ya götürülmek üzere hastaneden taburcu oldu.

Danimarka’daki özel bir sigorta şirketine yaptırdığı seyahat sigortası kapsamında hastane, ambulans, doktor ve uçak masrafları karşılanan Gülsüme Yıldırım, sigorta kapsamında Danimarka’dan gelen doktor Frank Paetsch gözetiminde önce ambulansla Sivas Havaalanı’na götürüldü.

Buradan Türk Hava Yollarına ait tarifeli uçak ile İstanbul’a götürülen Yıldırım’ın, hava yoluyla İstanbul’dan önce Frankfurt’a, ardından da Kopenhag’a geçeceği, tedavisinin Danimarka’da devam edeceği kaydedildi.

Danimarka’dan gelen doktor Frank Paetsch, yaptığı açıklamada, hastasının 5 hafta önce ciddi bir beyin kanaması geçirdiğini, bu sebeple CÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde ameliyat olduğunu, şu anda durumu iyi olduğu için de Danimarka’ya götürdüklerini söyledi.

Hastanın Danimarka’da kontrolünün yapılması için hastaneye yatırılacağını ve fizyoterapi göreceğini belirten doktor Paetsch, hastanın 2-3 ay içerisinde iyileşmesini beklediklerini kaydetti.

Hasta kadının oğlu Seyit Yıldırım ise ailesi için Danimarka’da yaptırdığı seyahat sigortasının, annesinin buradaki hastane ve uçak masrafları dahil olmak üzere tüm giderlerini karşıladığını söyledi. Annesine Sivas’taki hastanede çok iyi bakıldığını, çok ilgilenildiğini ifade eden Yıldırım, doktorlara ve diğer çalışanlara teşekkür etti.

Gülsüme Yıldırım’ı ameliyat eden Doç. Dr. Ünal Üzüm de beyin damar baloncuğunun patlaması sonucu beyin kanaması geçiren hastayı, yaptıkları 2 ameliyatla sağlığına kavuşturduklarını söyledi.

Çok kötü bir tabloda kendilerine gelen hastanın hem beyin baloncuğundaki patlayan kısmı ameliyat ettiklerini, hem de beyindeki su toplamasını yaptıkları cerrahi müdahale ile önlediklerini anlatan Özüm, hastanın tedavisinin Danimarka’da devam edeceğini kaydetti.

Hastanın masraflarının karşılanmasını sağlayan seyahat sigortasının önemine dikkati çeken Özüm, sigorta kapsamında gelen Danimarkalı doktorun kendileriyle sürekli irtibat halinde olduğunu, hastanın sağlık durumu ile ilgili bilgiler aldığını söyledi.

Kaynak: AA.

He bir Ne bir…

Posted on

Tıp dilinde influenza olarak bilinen grip viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda bildiğimiz aksırma, öksürme, ateş halsizlik gibi bulgularla 1 haftada geçmesine rağmen kronik hastalığı olanlarda daha sıkıntılı ve daha uzun sürebilir. H1N1 de bir infüenza türüdür önceleri domuzlarda gribe neden olan bu virüs mutasyonla değişerek insanları da hasta eder hale gelmiştir. Hastalığa domuzlarda giribe neden olduğunudan domuz giribi denmektedir. H1N1 diğer infüzenza virüslerinin yaptığından daha şiddetli bir grip tablosuna neden olur…

Bir doktor olarak H1N1 ya da domuz giribi hakkında yukardaki paragafla başlayan ve tıbbi bilgilerle dolu uzun bir yazı kaleme almak ve H1N1 in ilmi analizini yapmak yerine her gün yazılı ve görsel medyada ve hatta yanımbaşımızda sürüp giden tartışmaları irdelemeye karar verdim.

Bu konuda insanlar bir kaç guruba ayrlımış durumdalar.

Tam bir panik halinde bu hastalıkla ilgili haberleri izleyen, sağına soluna sorular soran, aktarlardan çıkmayan, kendine ya da yakınlarına bişeyle olacak korkusunu derinden yaşayanla.

Sanki bir fanus içerisinde yaşıyormuşcasına gündelik hayatını sürdüren, bana birşey olmaz, bu da bir israil uydurmacası diyenler.

Görmüş geçirmiş, kitabın alasını okumuş, herkesden daha doktor ve bilim adamı mağrur ve en çok bilen adam rollerindekiler.

Sakince konuyu irdeleyip bilim adamlarının dediklerini öğrenip kendince bir karara vakıf olanlar.

Ve en can alıcısı da; bu dört grup insanında nabzına ve ruh haline uygun haber, yorum ve bilgi pompalayan medyanın varlığı…

Her gün haberlerde ilk haber olarak duyrulan bugün şu kadar insan öldü, bu kadar insan hastanede, bu kadar insan solunum cihazına bağlı haberlerini izleyen insanların aşı tartışması ile birlikte ruh hallerinin ne hale geldiğini varın siz tahmin edin.

Aşı olunmalı mı?

Başbakan aşı olmam dedi!

Başbakan neden kendisi ve yakınlarını aşılatmıyor?

Biz denek miyiz?

Sağlık bakanı doğru söylüyor mu?

Kim doğru söylüyor?

Zaten bir kesim bu hastalığın kasıtlı olarak ortaya çıkarıldığını ya da aşı satmak için kasıtlı olarak şişirildiğini düşünüyor. Bir de aynı düzeydeki insanların yani başbakan ile sağlık bakanı veya bir üniversite hocası ile bir başka hocanın farklı farklı açıklama hatta tavır sergilemesi ister istemez iyice kafa karıştırıyor ve işi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Tabi bu tartışmaları ve farklı yorumları siyasal kazanım olarak kullanları da unutmamak gerekiyor, bu sağlıkla ilgili içerisinde doğru fikirlerde olsa dahi siyasal analiz ve yorumları kabul etmek mümkün değil. Bu kadar bilgi kirliliği bu kadar zihin bulanıklığına vatandaşın çok iyi dayandığını düşünüyorum.

Medyadaki sağlık ile ilgili haber yapılmasına hep karşı çıkmışımdır. “Hastalık yoktur hasta vardır” temel kuralının televizyonlardaki sağlık programlarında ve gazetelerin sağlık köşelerinde bir hastalığın değil binlerce faklı hastanın tek tek ele alınmasını gerektirdiğini düşünüyorum. Bu sağlıkla ilgili programları ya da sağlık köşeleri hastalıkları genel olarak işlediklerinden okuyucular ya da izleyiciler yanlış olarak kendilerine özel sağlık sorunlarını bu genel yaklaşımların içerisine sokmak durumunda kalmaktadırlar. Oysa bu çok yanlıştır. Bir hastalık her hastada farklı seyredebilir, tedavisi farklı olabilir ve dahası tedaviye farklı cevap verebilir.

Tıbbın bir başka kuralıda hiç bir şeyin %100 olmadığı, her zaman ihtimallerin ve risklerin belli oranda var olduğu gerçeğidir.

Bu iki temel konudan haraketle yazımıza konu olan domuz gribinde genellemeler, ihtimaller ve riskler tum bu tartışmalara yol açmaktadır. Her yorumcu haberci bu genellemenin, ihtimalin ve riskin bir ucundan tutmaktadır. Aslında konu basittir ve şu maddeler çevresinde hareket edilmelidir.

1. Domuz gibi bir grip türüdür ve daha önce insanlarda rastlanmamıştır.

2. H1N1 mevsimsel grip nedeni olan virüslerden farklı olarak çok daha bulaşıcıdır. Şu anda sanıldığın aksine toplumun çoğu kesimine hızla yayılmıştır.

3. Tüm hastalıklarda olduğu gibi bu hastalıkta her insanda farklı tablo meydana getirebilir, yani her hastadaki tablo kendine has bir hastalıktır, farklı yaklaşılır, farklı tedavi edilir, farklı sonuçları olabilir.

4. Bu hastalığın ölümcül olduğu risk grupları vardır, yani bu insanlarda ölüm riski daha yüksektir.

5. Tüm virüs hastalıklarında olduğu gibi domuz gribinde de kesin tedavi yoktur en etkin ve tek yöntem AŞIdır.

6. Hiç bir aşı risksiz değildir. Her aşı belli oranda risk içerir.

7. Aşıların koruyuculuğu değişkendir, şu anda ülkemizde uygulanılan domuz giribi aşısının koruyuculuğu %60 civarındadır.

8. Birilerine güvenilmelidir. En doğrusu da bu konuda uzman olan enfeksyon hastalıkları ya da halk sağlığı uzmanlarına güvenilmesi gerektiğidir.

9. Şu ana kadar aşı ile ilgili dedikodudan başka bilimsel veri medyada paylaşılmamıştır.

10. Bu konuda başbakan değil sağlık bakanı ehildir. Sağlık bakanı doktordur.

11. Sağlık bakanın aşı üreticilerinden bir getiri sağladığı fikri komplo teorisidir. Tersi durum var ise de bunu bilmemiz mümkün değildir. Bununla ilgili orataya bir delil çıkıncaya kadar da komplo teorisi olarak kalmak durumundadır.

12. Şu soruya cevap verilmelidir: Hastalığın riskini mi alayım, aşısının riskini mi alayım?

Ben risk grubunda olmadığımdan aşı olmadım, ama risk grubunda olduğundan eşim aşılandı, 1.5 yaşındaki oğlumu bu gün sağlık ocağına götürüp aşılattım ve 11 yaşındaki diğer oğluma da aşı yapılması iznini verdim.

Sağlıcakla ve aklı selim kalın…

Tıp Fakülteleri İmza Kampanyası

Posted on Updated on

Önemli bir konu hakkında internette bir imza kampanyası başlatılmış. Bu kampanyaya şu sitede, tüm hekimleri bekliyorum.